Merhaba arkadaşlar.. Sanırım hepimizde ne moral var ne de kar.
Dolayısıyla uzun zamandır çok aktif olmadım. Foruma bile doğru dürüst bakmadım. Koskoca bir kışın bu kadar boş geçmesi bir kar hastası için tuttuğu takımın derbi maçında fark yemesi, er hafta puanlar kaybederek şampiyonluktan uzaklaşması kadar üzücü.. Yalnız bir özeleştiri yapmam gerekirse siz sevgili üyeler ve admin arkadaşlarım yine de aktif olduysanız benim de olmam gerekirdi.
NEDEN BÖYLE OLDU?
Aslında burada çok detaylı bir analiz, resimler ile sebep sonuç ilişkisi kurmak isterdim. İnanın uğraşmak bile içimden gelmedi. Yine de sebep sonuç ilişkilerine resimsiz bir şekilde değinmeye çalışacağım. Bilirsiniz uzun vade tahminle için genelde endekslere bakıyoruz. Sadece AO ve NAO endeksleri değil.. Hangi gazda kaldığımızı belirleyen endekslere de.. Ayrıca modeller üzerinde sinoptiği takip ettik. Bazı zamanlarda işin leyhimize döndüğü zamanlar da oldu. Uzun vade tahmin yapan ve aynı verileri inceleyen bir çok arkadaşımızın ortak görüşte olduğu tarihler oldu. Böyle olunca herkes haklı olarak büyük fikir birliği olunca tamam bu sefer oldu dedi geliyor dedi gelecek dedi.. Aslında arkadaşlarımızın yaptığı tahminlerde genelde tutarlılık oldu. Güney enlemlere salınım gerçekleşti. Kuzeyimiz polar vorteksin genelde Amerika kıtasının üstünde konumlanmasında çok ama çok nadir tepemizde soğuk biriktiği anlarda güneye atak yaptı.Tek sorun güney enlemlerde olan tek ülke biz değiliz. Azor faktörü, onun alacağı konum, soğuk karakterli yüksek basınca tepki olarak çıkan ve o soğuğu vakum gibi üstüne çekecek Alçak basıncın konumu hepsi önemliydi. Buralardaki en ufak bir kayma bütün umutlarımızı bitirebilirdi nitekim böyle oldu. Yani arkadaşlarımızın aslında tahminlerinin doğru çıktığı nokta güneye salınımın gerçekleştiği noktadır. Ülkemizin bu salınımdan etkilenme şansı batımız, biz ve doğumuz diye düşünürsek yüzde 33'tür. Bu da gerçekleşmedi.
PEKİ KIŞ HİÇ Mİ ETKİLİ OLMADI?
Aklımıza bazı sorular gelenilir. Küresel ısınmadan dolayı kış yaşanmadı vs gibi.. Kabul etmemiz gereken bir nokta var ki kış bu sene dibine kadar yaşandı. Amerika kıtası zaten neredeyse 3 ayı domine etti. Bizim kıtaya baktığımızda ise 20 senedir kar görmemiş yerler bile kar yağışıyla tanıştı. Çöl iklimlerinin hakim olduğu, dolayısıyla kar yağışının çok ama çok zor olduğu yerlerde bile kar yağışı görüldü. Hindistan, Cezayir, İspanya (Madrid), Fas gibi yerler seneler sonra kar gördü. Azorun çok batıda konumlandığı Aralık ayında yaklaşık 5-6 senedir kar yağmayan İngiltere'nin başkenti Londra ilk defa kar gördü. Nadir ama arada bir kar alan Fransa'dan bahsetmiyorum bile.. İşte biz bu salınımları geelde kendimize bekliyorduk. Cebeli Tarık'ta konumlanan alçak basınç soğuğu tamamen buralara pompaladı. Biz de bu basınç sisteminin sağında kalınca efsane yerine tersten efsane yani lodos yemek zorunda kaldık. Şanssızdık.. Peki bu alçak basınçların o bölgelerde yer yapması küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle açıklanabilir mi? İşte esas buna kafa yormak lazım. Polar vorteksin Amerika üstünde kaldığı için Atlas Okyansu'nun sürekli AB ürettiği bir kış periyodunda Atlas'ın güney doğusunda oluşan bu alçak basınçlar çok normal.. Ancak dediğim gibi bu küresel iklim değişikliğine bağlı mı onu araştırmadan ezebere yanıt vermek doğru olmaz.. Benim şahsi düşüncem olabileceği yönünde..
BUNDAN SONRA NE OLUR?
Geçenlerde bir 30 Şubat şakası yapmıştım. Şimdi gerçeğe dönelim. Endeks değerlerinden dolayı ben de şubatın 25-26'sı gibi bir alınım bekliyorum. Ama bu salınım ülkemize mi olur? Başka bir yere mi patlar onu yukarıda bahsettiğim bu kaotik ortamdan söylemem çok zor.. Döngü pek fazla değişmediği için ve artık köprüden evvelki son çıkışı kaçırdığımız için bu salınım bize gelse bile çok etkili bir sistem olmaz, sınırda kalır diye düşünüyorum. Yani bundan sonra öyle çok sağlam, sahillerde bile 5-10 cm kar bırakacak bir sistem beklentim yok.. İnşallah yanılırım ve karların içine kendimi atarım.