Doğan 50 efsanesi böyle birşey işte, güzel insansın abim selamlar.
Sisteme gelecek olursa dün akşam yazacaktım ama bugüne kısmetmiş.
Dekler sanırsam güvensizliğimi kıramayacak ama cephe almamızın da ne kadar zor olduğu su götürmez bir gerçektir. Bir sistemi daha geride bıraktık deklerin serseri mayınlığının yanında tüm şehir etkilendi 20 ila 60cm(çatalca-silivri beylikdüzü) arası birikintiler oluştu. Şimdi burada bir özeleştiri ve gözlem ile yoruma başlamak isterim.
Kar kalınlıklarının daha fazla olmasını bekledik ki tekrar belirtiyorum ortalama, standart, olması gereken bir İstanbul sistemi yaşadık. Ull nin girişinin ardından kendisinin hareketi ile Avrupa yakasının batısına oturan kütlelerin doğuya hareket edeceğini varsayarak bu kesintisiz bandın boğaz hattında en azından 6-7 saat oturacağını öngördük ancak bu bant sadece 1-2 saat arası uğrayarak hızlıca şehri terk etti. Şahsi gözlemim kesintisiz devasa bantlar oturumlarını gerçekleştirdiklerinde saatlerce orada kalabiliyorlar ancak hareket bir kere başladı mı bu epey hızlı gerçekleşiyor çünkü komple tüm sistem hareket ediyor ki ab karakterli oluşumlar epey hızlı hareket eder bildiğiniz üzere. Bu durumu geçen sene 17 Şubatta da yaşadık Beylikdüzü hattına oturan bant hızlı bir hareket ile sistemin son saatlerinde boğazı ve anadolu yakasında 2-3 saat oturup gitti. Anladığımı kadarıyla bant ilk oturduğu bölgede kalıyor ve diğer bölgeleri hafiften yalayıp gidiyor (eğer 2. bir bant oluşmazsa)
1). Avrupa yakası neden daha çok etkleniyor diyenlere
- İstanbul'un hakim rizgarları biliyorsunuz gb-kd dur ki kışın sistemlerde genelde kd karakterli rüzgarlar olduğu için bantların Avrupa yakasını daha çok vurması olasıdır elbette istisnalar kaideyi bozmaz, bu farkta öyle ölümcül değildir küçük farklardan bahsediyorum.
2). Neden Çatalca-Silivri-B.çekmece ve Beylikdüzü gibi bölgeler
- Marmara bölgesinin genelini etkileyen bir koridor mevcuttur. Bu koridor karadenizin en batısından başlayıp Yıldız dağlarının güney ile avcılara kadar olan bölgeden geçerek Çanakkale boğazı ve ardından özellikle Gökçeada da son bulur. Herkesin bildiği üzere gökçeada Türkiye'nin en iyi rüzgar sörfü mekanıdır ki yılın 300 günü rüzgar gayet sert ve müsaittir. (Rüzgarın kuzeyli olduğu dönemler sörf için biçilmiş kaftandır). Bu hat her zaman her sistemde çok başarılıdır. Geçen sene 7 ocak sisteminde anadolu yakasının doğuna çalışan deklerde bile Bçekmece-silivri yine bandına kavuşmuştur. Geçen sene 17 şubat hepiniz biliyorsunuz Beylikdüzünde 100cm e varan kar kalınlıkları ölçüldü ki bu sistemde de 50-55cm arası kar kalınlıkları mevcut. Bu koridior kuzeyli rüzgarlar için daha etkilidir.
Netice de bu demek değil ki boğaza veya anadoluya bant oturamaz elbette oturur ve batıya oturan bandın yanısıra organize kütlelerle iyi kar yağışları da alınır ancak bu işin fıtratında biraz önce bahsettiğim hat var bana kalırsa malum koridor.
3). 2016 kışı ile ilgili nacizane yorumum:
- Bugüne kadar berbat geldiğimiz bir süreç ki daha önce çok bahsettik buradaki saygıdeğer arkadaşlarımızla, biz zaten kışın ikinci yarısını gösterdik hep, Ocak 15ten sonra bekliyorduk hareketi ancak biraz erken geldi diyebiliriz. Hep savunduğum şey ne kadar küresel ısınma şu bu da olsa baki kalan tek şey fizikteki yani doğadaki denge unsurudur. Mevsimler kayabilir kışın bir damla yağış bile görmeyebilirsiniz ama en sonunda denge devreye girer ve ilkbaharı ya da yazı serin yaşarsınız. En iyi örneklerden biri 2014 senesidir rezalet yağışsız ve sıcak bir kış ardından gelen temmuza kadar süren serin ve yağışlı bir dönem. Ha susuzluk yaşadık o yaz ancak bu kışın yağışların yeraltı sularını beslemesi, ilkbahar ve yazdaki sağanak yağışların bir işe yaramaması yüzündendir uzun bir hikaye daha sonra değiniriz, sadece şöyle düşünün bahçeyi sularken hortumun başını sıkarsanız fiskiye gibi çıkar su ve toprak emilimi maksimum olur ama bırakın ve normal akıtın en sonunda taşar ve toprağın üzerinden en yakın su havzasına akar. Söylediklerim kışları soğuk geçecek demek değildir sadece dengenin varlığından bahsederim. Bu bağlamda bildiğiniz üzere 1 temmuzdan bu yana hep mevsim normellerinin üzerinde ve yağışın ortalamarın çok altında olduğu bir dönem geçirdik 30 Aralığa kadar. Elbette bu dönmek zorunda ve dengeye gelmeli şimdi Ocak ayına karlı girdik ve bunun son olmayacağı aşikar. AO negatifte ve nötre meyledecek gibi ay ortalarından sonra bu da abli bir sistem alabileceğimiz yönünde işaretler içeriyor. Zafer abinin ve diğer arkadaşların söylediği gibi 17-22 arası bir sistem alabiliriz, bu arada bu sisteme kadar epey yağışlı bir döneme giriyoruz ki aşırı yağışlardan söz ediyorum (Denge). Bu da bence artık işlerin döndüğünü gösteriyor. AO'nun negatiflerde olması yağışlı bir dönemde olacağımızı gösteriyor zaten atlantik ableri direk avrupanın içinden bize kadar yöneliyorlar. Şubat ayı içinde oldukça güzel veriler var zamanı geldiğinde buradan konuşuruz.
Biraz uzun oldu kafanızı şişirdim sabrınız için teşekkürler bol karlı seneler diliyorum herkese.