Havadelisini ağzımızdan düşürmemek değil meselemiz. Sonuçta biz bu işi bilenler işin sadece teknik ve tahmin işiyle ilgilenirsek bu işi gerçekten seven ve öğrenmek isteyenlere ve bence kendimize de ihanet etmiş oluruz. Bizim kimsenin ayağına çelme takmaya , yada rahatsız etmeye niyetimiz yok. Ancak bu gibi adamlar yüzünden de henüz öğrenme ve sevme aşamasında ki genç arkadaşları küstürmeye daha başında pes ettirmeye , neymiş bu iş böyle dedirtmeye kimsenin hakkı yok. Bu hava tutkunluğu kademe kademe bilgiyle ve tecrübeyle birleşen ve zaman gerektiren bir hobi hatta aşk. Ben herşeyi bilirim , benim seviyemin dışında kimse bu siteye yazamaz diyen ve benim değerlerimi yok etmeye çalışan bir adama yada o gruba tavizde veremem. Havaturkada da onlarla mucadele ettim burda da edeceğim. Onlar adam olana kadar devam edeceğim. Geçen sene yaptıkları yarışmada güzel bir cevap verdim. Kendi düzenledikleri yarışmada yarı finale çıkıp 4. oldum. o günden sonra hiç bir yazımı yayınlamadılar düşünün.

küçüklüğümen beri bu mikrop kanımda kış gelmeden içimi bir heyecan kaplar mutlu olurdum. sonra yıllarca ordan buradan takip ettim. herkes gibi benimde yolum wowdan geçti orda olan arkadaşların yazılarını okudum arada yazıp paylaşımlarına ortak oldum sonra sebeopsiz yere atıldım. sonra bir baktım oradaki tüm sevdiğim insanlar burada o kadar mutlu oldum ki tekrar kendimi evimde hissettim. Allah bir mani vermezsede burada olmaya devam edeceğim.

Bu sitenin kurulmasında ve yaşamasında emeği olan herkesin eline sağlık.

2005 yılında CNNTürk havadurumu yorumlar köşesinde 5-6 kişi ile birlikte başladım hava tahminlerine. O zamanlar nickim Tranceonair dı ve benle birlikte ArifTarif, Lazi Bere, Samsunlu55, Prince vardı. Sonra Prince ile birlikte HavaCity ekibini oluşturduk ve oradan devam ettik. Yıllar geçip WowTurkey forum sitesinde Kar Sevdalıları başlığını açmamla birlikte olay boyut değiştirdi, sonrası malum zaten. Penkhy nickli Serkan Sezenoğlu abi ile tanıştım beni facebooktaki gruplarına davet etti ve mükemmel bir dostluk ortamı oluşturarak Forumatmosfer'in temellerini diğer dostlarla birlikte attık. Zafer abinin dediği kişi Bülent bey uzun zamandır ortalarda görünmüyor belkide vefat etmiştir Allah rahmet eylesin. Hava meraklıları camiasında çok insanla tanıştım muhakkak takip edenler vardır hala buradan hepsine teşekkür ediyorum güzel insanlardı, güzel insanlarsınız..

Herkes hikayesini anlatmış,ben de anlatayım.Havaya olan sevdamın doğuştan olduğunu söylememe gerek yok herhalde.Hava tahmin serüvenim ise 2009'da başladı,muhtemelen yaşa oranla tecrübesi en fazla olan kişiyimdir bu camiada.Önceleri Sistemci ve Aydın Meteor'un bulunduğu amatör tahmin sitelerinde yazmaya başladım,zamanla araştırmalar yapıp kendimi geliştirmeye çalıştım.Daha sonra CNN'de ''karcı Hakan'' rumuzuyla başladım,oradaki ''emayfa'' rumuzlu çok değerli kullanıcıdan endeksleri tüm ayrıntısına kadar öğrendim.Emayfa o zamanlar Cnn'nin kralıydı,uzun vadeli müthiş isabetli tahminler yapardı.Günü gelince beni veliahtı ilan etti,bu benim için büyük onurdu tabii.Daha sonra kendisinden haber alamadık.Cnn bir süre sonra bozuldu,çok fazla gereksiz kullanıcı yorum yapıyordu.Daha sonra Wow'u keşfettim ve yine aynı rumuzla yazılarıma devam ettim.Sık sık olmasa da orada tahminlerime devam ediyordum.Facebook'ta Hakan Güven adlı bir profil açtım,sahteydi tabii ki Yaşımı ve kimliğimi gizledim,sebebi ise yaşım küçük olduğu için dikkate alınmayacağımı düşünmemdi,kulağa çok aptalca geliyor değil mi Daha sonra çok değerli Serkan Sezenoğlu abimle tanıştım,özelden bana seni oluşumumuzda görmek istiyoruz minvalinde uzunca bir şeyler yazdı,ayrıntısını hatırlamıyorum.Bende aralarında olmaktan mutluluk duyacağımı ilettim.Admin ve moderatör ekibimizin dostluğu böyle başladı,buluşmalar yapıldı ve ben kimliğimi gizleme ihtiyacı duyduğum için çeşitli bahaneler uydurup katılmadım.Zamanla forumumuzun Sherlock Holmesleri Serkan Sezenoğlu ve Ahmet Ustaoğlu abilerim benden şüphelenmişler ve gerçek kimliğimi bulmak için çalışmalara başlamışlar Tabii zamanla Serkan abi konuyu deştikçe,ben de köşeye sıkıştıkça gerçekler ortaya dökülmeye başladı ''Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır'' sözünün tezahürü gibiydi yaşananlar.Tabii gerçekler ortaya çıkınca epey rahatladım.Artık buluşmalara katılıyordum,öncelikle çok sevdiğim abim Ahmet ustaoğlu ve değerli kardeşim Ozan Soyak'la yüzyüze tanıştım,daha sonra da diğerleriyle...Gel zaman git zaman bu insanların ne kadar muhteşem olduğunu idrak ettim ve dostluğumuz ilerledi.Artık çok samimiyiz,aile gibiyiz;ve ben bu ailenin içinde olduğum için çok çok mutluyum.

Daha sonrasında Mehmet Can Tanyeri'den üst atmosferi öğrendim,ve zamanın verdiği tecrübeyle sinoptik okumayı iyice ilerlettim ve bugün bulunduğum konuma geldim.Daha geliştirecek çok şeyimin olduğunun farkındayım,hayat felsefem de sınırları zorlamak zaten.Bence her insan yeryüzünde ve kalplerde güzel izler bırakmalıdır.Bende sizin hayatınızda ufak da olsa güzel izler bırakmak istiyorum

2009'da başlayan bu serüvenimin kısa özeti böyledir dostlar

Birşeyi farkettim ben başka bir kulvarda çok yanlız ilerlemişim. Yaklaşık bir 10 sene tecrübe fazlalığım olsada yalnız olduğum için bazı noktalardada eksiklerim olmuş. Sizler ise biraz daha aynı ekolun birbirine yakın hava sevdalıları olmuşusunuz. Bu yüzden tarzlarımızın , fikirlerimizin farklı olması doğal. Bunu hoş görmek ve birbirimize tecrübelerimizi anlatıp yanlışlarımızı iletişimle düzeltmeliyiz.

Vay be.. Kim derdi ki 2008 yılının bile nostaljide kalacağını.. Uzun zamandır aşırı yoğundum ve en merakla bir bir okumak istediğim bu güzel konuyu nihayet bugün itibarıyla satırı satırına herkesten okumuş oldum. Geçmiş günlere gittim.. Neler yaşadık.. Ne hayal kırıklıkları, ne umutlar.. Ne sevinçler.. Duygusal damarıma rast geldi sanırım..

Ben belki de hepinizden daha az bilgi sahibiydim.. Mesela CNN Türk'teki yorum bölümünü bilmezdim bile.. Sadece 2004'teki sistemi bir kaç gün önceden bize bildiren ''aman dikkat çok şiddetli bir fırtına ve kar geliyor'' diye bizi uyarıp sistemi bilen Bünyamin Sürmeli'nin videolarını takip ederdim.. Şimdi bu yazışmalarda Ozan Deniz Etkisi yazmış.. 2004 sistemi bir kaç haritada istikrarla takip edilmiş ve görülmüş.. Tabii o zamanlar bizde bu bilgi nerede? Harita nedir nereden ulaşılır hiç bir bilgim yoktu..

Tarihi bile hiç unutmam 2008 yılının 17 Kasım günüydü.. O zamanlar iş yerim Şişli'deydi ve ben yoğun tempoda geçen bir iş günü sonrası aldım bilgisayarı.. Hiç bir arşivine ulaşamadığım ve beni henüz 10 yaşımdayken kar hastası yapan 1987 kışını araştırmaya başladım.. Bir resim, belki bir video.. O zamanlara ait birşey bulmak istiyordum.. Arama motoruna 1987 kışı yazdım.. Tahmin edin hangi site çıktı.. Orçun Bostancı orada bizim şu andaki arşive yakın müthiş bir post açmıştı 87 kışıyla ilgili.. Size yemin ederim abartmıyorum o akşam iş yerinden akşam 10'da çıktım.. Aradığım herşey vardı.. Gazete manşetleri, resimler, Allah'ım 1987 tam karşımda duruyordu işte.. O akşam hem konuyu hem de konuya yapılan yorumları kaç kez okudum hatırlamıyorum.. Ve tam 1 hafta sonra 24 Kasım 2008 günü wow'a ilk mesajımı tam da 1987 konusuna yazdım.. Ben de anılarımı anlattım.. Hiç tanımadığım Orçun Bey'e binlerce kere teşekkür ederek.. Benim yazımı ve nasıl bir kar sevdalısı olduğumu anlayan birisi sağolsun bana özelden mesaj attı.. (Serdar G) Ve bana kar tahminleri sayfasının linkini yolladı.. Onun sayesinde bugünlere kadar gelecek unutulmaz yolculuğumun başlangıcı oldu..

İlk sistem heyecanını 2008-2009 yılbaşı zamanı yaşadık.. Orçun sistemi tam 15 gün evvelden haber verdi.. Soğuğu gerçekten de gelmişti ama karla buluşamamıştık.. Ben o zamanlar ne haritların linkini ne başka birşeyi bilmezdim.. Hayal kırıklığımı, mutluluğumu vs paylaşırdım.. Şu anda olduğu gibi de uzun yazardım.. Zaten bu üslubum bundan yıllar sonra beni ele verecek ve Serkan beni tanıyacak bu foruma girmemi sağlayacaktı..

Wow'da geçen bir kaç sene içinde çok isimle tanıştım.. Zafer'in bahsetmiş olduğu Bülent Bey müthiş bilgiliydi.. 2010 yani Zafer'in ilk baş kaldırısını da dün gibi hatırlarım.. Çok ısrar etmişti o sistem 23-28 Ocak sistemi olacak diye.. Gerçekten de öyle olmuştu.. Bu süreçte Serkan'ı tanıma şansım olmadı.. Mühendis Ozi, Harun74, Orçun Bostancı, Orçun Kutluad, Ahmet Ustaoğlu Kasva,Emre Sarıyer ,sistemci, tarantula, Hakan Güven (kendisine Hakan Abi derdim ), kar hastası Hakan, Emin Abi, Erman, Tayfun Kardeşim, Barış Can Gür derken bir baktık ki orada gönül dostluğu kurmuşuz.. Bu arada Harun_Mazi'yi de rahmetle anmak isterim.. Vefat ettiğini duyunca inanılmaz üzülmüştüm.. Allah gani gani rahmet eylesin..

Ha bu arada diğer sitelere bakmadım mı elbette baktım.. Özellikle havaturka'nın ziyaretçi defterini çok okurdum.. Yalnız bir gün orada bir tartışma olmuştu.. Birisi e''ğer tahminim tutmazsa bu işi bırakıyorum sen de aynısını yapıyor musun?'' gibi gözlerimi fal taşı gibi açtığım bir yorum yapmıştı.. Yani bu tahmincilik olayını hırsa ve resmen iddiaya kadar götürmüşlerdi..O anda bir kere daha anladım ki benim ait olduğum yer arkadaşlarımın yanıdır..

Gel zaman git zaman haritalara bakmayı öğrendik yavaş yavaş kısıtlı da olsa az biraz kendimizi geliştirmeye çalıştık.. Daha sonra wow'da özellikle çok sayıda trol olmaya başladı.. Ayrıca ne yazık ki baskıcı bir tutum sergileniyordu.. Bir sürü kişi ya banlandı ya kaçtı.. Eski tadı kalmadı.. Ben de artık yazmamaya başladım.. İşte tam bu sırada FaceBook'ta yollarımız kesişti.. Ve"Serkan sayesinde bir araya geldik.. Burada bu güzel insanlarla adminlik görevini yapmak benim için onurdur, şereftir.. Hatta ayrıcalıktır.. Çünkü benim onların seviyesine gelmem için 40 fırın daha ekmek yemem lazım.. Hala söylerim buradaki çoğu insanın bilgisi hala benden çok ama çok daha fazla ileridedir.. Bu değerli insanlarla beraber admin görevini yapmak da benim için gerçek anlamda bir gururdur..

Gel zaman git zaman hepsiyle buluştuk, görüştük.. Çok güzel ve içten samimiyetler yakaladık.. Tam bir aile olduk.. Bu birliğimizin siz şimdiki dostlarımızın da katkısıyla daha da sağlamlaştığını görüyorum.. Kazablanka Özgür, Cem Rıdvan Abi yine wow'dan Volkan Funda ve çok özür dileyerek ismini sayamadığım isimler ne olur beni affetsin siz gönül dostlarıyla daha bir kenetlendik.. Daha nice sistemlere.. Hep beraber.. AİLECE..

Madem siz eskileri bilmiyorsunuz bir kaç ilginç model anımı paylaşayım.
1.Sistem 2001 16 Aralık sistemi. Ab tam egeden Batı Karadenize çıkıyor. Hani şu hayal ettiklerimizden. Sistemden 36 saat önce internetkafeden bakıyorum. Ve AVN modeli sistemi Yunanistandan çıkarmış. Kara boğulan Trakya 13 c lerde. Ağladım ağlayacağım. Bir sonraki model gece .12 saat sonra. O gün bütün gün dua ettim. Sarhoş gibi gezdim. Sabırla geceyi bekledim. Saat 7 olmuştu . İnernet kafaye geldim. Gözlerimi kapadım ve tam sistemin giriş saati olan 17 aralık 00 a baktım ve bunu görünce gözlerim dolmuştu. Dualarım kabul olmuştu. İlk kez bir model çıktısı beni sarsmış ama sonunda olması gereken olmuştu. 0 12 saati hayatım boyunca unutmayacağım. O zaman isyan edeceğim ne Serkan ne de bir forum sitesi vardı. Acımı kendi içinde yaşamış mutluluğumu tek başıma yaşamıştım.


2. Sistem. 23 Ocak 2004. Yüksek Lisans yapıyordum. Marmara Ünivesitesinde çok sevdiğim bir hocam vardi. Ona gidiyordum. Yüksek lisansımla ilgili bir konum vardı hemde Oda bu konularla ilgiliydi. lodoslu çamurlu ılık bir gündü.

Sabah evden çıkarken 23 Ocak 2004 için acaip bir şry gözüktü modellerde. 144 lerin sonunda. Okula vardım. hocanın yanına gittim hocam gördünüzmü dedim. Oda MRF modelini açmış ona bakıyordu. Gördüm Ozan ama daha çok var ama bu gelirse 87 gibi olabilir dedi. anlaşılan MRF de sistemi veriyordu. Ve bu sistem hiç bir çıktıda değişmeden aynı bu şekilde geldi. Sadece değişen Ab nin değeriydi. 975 mb ile 980 arasında gidip geliyordu.


3. sistem. 2005 sistemi Edirne sistemi

Bayağı ılık bir süreçten sonra modeller soğuk havayı ocak sonunda getirmişti ama karmaşık hava şartları vardı. Genelde Karadenize inen yada Doğu marmarayı etkileyen bir kaç sistemden sonra moralim bozulmuştu.


Fakat 31 Ocak sabahı GFS de ( AVN MRF birleştiler) egede minicik bir ab oluşuyor ve Trakyaya doğtu yükseliyordu. ilk kez modellerde gel giti bu sistemde gördüm. Sabah Tüm Trakyayı kara gömen çıktı akşam Sadece Edirneye kar veriyordu. sıcaklıkta sorun vardı ama yağış bütün çıktıllarda dehşetti. O gece Edirneye gitmeye karar verdim. Kardeşim orada okuduğu için ev vardı. Sabah çıkarken modele baktığımda gece müthiş bir kar başlıyordu Edirnede ama ertesi gün ab kuzeybatıya ilerlediği için Edirnede bile sıcaklık 2 m de 0 üstüne çıkıyordu. Napalım 1 gün görsekte kar dı. Edirneye geldim saat 7 gibi kar başladı. Ertesi gün modele bakamadım. tüm Edirnede elektirikler kesikti. Gece oldu artık kar kesilecek ve sıcaklık yükselecekti. Uyudum kalktım kar devam ediyor. sıcaklık -3 . Bir gariplik vardı. Hemen üniversitedeki arkadaşımın yanına gittim. Onun pc sini açtım. Meğer ab biraz doğuya kaymış ve herşey değişmiş



İşin ilginç yanı 2 gün boyunca Çorluya 4 c de yağmur yağmış İstanbul 10 c lere çıkmış ama sistemin sonuna doğru sibiryada yetişince İstanbula 1 hafta kar yağdı sonrasında


Modellere aslında çok güvenilmemesi gerektiğini anladım. Herşey 1 günde o kadar değişebiliyormuş ki.


Devamı geliyor..

4. sistem 2006 23 Ocak sistemi.

Gördüğüm en güçlü sistemlerden biri. Günler öncesinden yaygarası büyük olan sistem. Havadelisiyle iyi arkdaşız.





Modellerde böye bir görüntü vardı. o gün Arabada giderken radyoda bir haber duydum: 1000km çaplı büyük bir soğuk hava kütlesi önümüzdeki hafta Türkiye’yi etkileyecek diyordu. Gerçekten de 180 saat sonrası müthiş bir soğuk damla Hazarın kuzeyinde oluşmus ve ekranın sag üstünde mosmor renklerle aşağıları inıyordu. O zamanlar amatör bir hava delisi olan Ozan Mert’e abi duydun mu ve gördün mü diye mesaj attım. Ozan da heyacanlı ve evet gördüm Ozan diyerek heyacanımı katlatmıştı. O zamanlar İtü’deydik ikimiz de. Her 6 saatte msn başında yeni Run’ı bekler bir önceki runla farkları konuşurduk. Ama cidden inanılmazdı çıktılar değişmiyor ve efsane şekilde 850 hpa -25 ler İstanbul’a giriyordu. Bir akşam Atlantikten gelen bir siklonun bütün runı bozduğunu görünce inanın ikimiz de ağladık. Tam bir hayal kırıklığıydı. Yıkılmıştık. Soğuk bize gelmiyordu. Ozan dedim soğuk bekler ve o siklonun arkasından yeniden iner. O zamanlar müneccimliği de seven Hava delisi arkadaşımla ümitlerle bir 6 saat sonrasını beklemeye başladık. Sürekli mesajlaşıyor ve saat 5 buçukta msn başına geliyorduk. Ve evet hatalı run yerini müthiş haritalara bırakmıştı. Bu arada DMİ 1000km çapındaki soğuk hava dalgasının asparagas olduğunu, bu sistemin bizi etkilemeyeceğini ve sıcaklıkların mevsim normalleri civarında olacağını söylüyor ve bende müthiş bir şaşkınlık yaratmıştı. Büyük gün Ocak Pazartesiydi .



Tarih: 20 Ocak 2006 Cuma: Artık hayat başka güzeldi. Ozan Mert mutlu ben mutlu. Hayat güzel yapılan her şey güzeldi. Gene bilgisayar başındaydık. Yağıştaki azalma moralimizi bozmuştu. Bir gün önce koyu maviler Marmara’da açık mavi olmuş ve ümitsizlik oluşmuştu. Ama soğuk inanılmazdı. Herkese ihbar verilmiş. Büyüklerin inançsiz bakışlarına rağmen biz oraya buraya söylemeye devam ediyorduk.
Tarih 21 Ocak 2006 Cumartesi: Göğsüm dolu doluydu. Artık herşey netleşmiş. İzobarlardan trakya ve İstanbul gözükmüyordu. 3 İzobar Trakya içinden geçiyordu. İlk kez bunu görüyordum. Dmi’den hala ses yoktu. Ben yerimde duramıyordum. Geziyor eğleniyordum. Ozan Mert’le sürekli mesajlaşıyorduk. Şaşkındık çünkü rüya gerçekleşiyordu. 180 saat öncesinde -25 ler olduğundan 850 hpa’da ama biraz daha mantıklı hale geldiğinden 2 gün kala adını Nazlı koymuştuk. Sistemin adı Nazlı’ydı.

Tarih 22 Ocak 2006 Pazar.

Daha güzel bir pazar olabilirmi. Ozan Mert’ten gelen bir mesajla uyandım. Ozan Sivastapol -27, Köstence -23. Gözlerim doldu o an. Geliyordu.

Hafif bir yağmur başlamıştı. Ne güzel bir yağmurdu o. Hemen kalkıp nete girdim. Gerçekten de Rusya inanılmazdı. Tamamen mor renkli rakamlar Balkanları ve Rusyayı kaplamıştı. Artık Dmi de ihbarını veriyordu. Etkili ve sürekli kar . Öğleden sonra Varna -22 burgaz -8 c. Edirne, Çorlu 6 civarında sıcaklıklar kaydedilmıştı. Ve Burgaz’dan gelen -17 ile Ozan ve ben rüyanın başlangıcına tanık oluyorduk. O gece hayatımın en güzel ve heyacanlı ve uykusuz geçen gecesiydi.

Saat 9’da Bankada işim vardı. Çıktığımda her yer bembeyaz olmuştu. Saat 12’de ise sıcaklık -6 ya düşmüştü. Artık İstanbulda da kar başlamıştı. Yağış bandı denilen olay İğneada, Kıyıköy, Vize ,Saray;Çerkezköy, Çorlu hattına yerleşmişti. Muthiş bir rüzgar , tipi ve soğuk(-9) la beraber o günü kapadık.



24 Ocak 2006 salı: Uykusuz geçen bir gecenin ardından aşağıdan yaklaşan siklon ile sıcaklık -4 e kadar çıktı. Yağış tüm Marmarayı kaplamıştı ve kar irileşmişti. Yerde 30 cm kar vardı. Artık kar benim için çok sıradanlaşmıştı. Çünkü asla durmuyordu. Gece gündüz hep yağıyordu. Komşu teyzeler yeter yağmasın derken kıs kıs gülüyordum. Elimde sıcak çikolatam tv’yi izlerken camın çerçevesinindeki ufak bir delikten içeriye giren minik kar zerrecikleri keyfimi katlıyordu. Bu an hiç bitmemeliydi.

25 Ocak 2006 Çarşamba: Run’a bakmıyordum çünkü sistem cuma gıdıyordu. Artık zevkini çıkarıyordum. Çorlu’da kar 50 cm yi bulmuştu. İstanbuldan da Malkaradan da çok vardı kar çünkü bahsettiğim bant hiç bozulmamıştı.. Artık inananlar pes etmiş bende de bir yorgunluk başlamıştı. Artık dışarıya pek bakmıyordum. Doymuştm sanırrım. Sıcaklık sorunu yok, yağış sorunu yok

26 Ocak perşembe: Bütün gece uyumuştum. Sabah uyandığımda yağan kar normal gelmişti. Yaklaşık 65 cm kar vardı. Ozan İstanbul’u anlatıyor ben Çorlu’yu anlatıyordum. Kar inanılmaz şiddetlenerek saat 5 gibi yerini yıldızlara bıraktığında termometre -12 yi gösteriyordu. Rüya bitmişti. Nazlı terketmişti. Gerçekten doymuştum ama bir daha böyle bir sey olacak mıydı emin değildim ve de olmadı zaten. Modeller havayı ısıtmasına rağmen 10 gün ülke asla ısınmadı. Eskişehir inanılmaz şeyler yaratırken( -27 /-21 gibi) Ankara da asla ısınmadı.

Serkan hocam sizi ben nasıl keşfedememişim anlamadım. isim vermem doğru olmaz ama diğer hava ile alakalı forum sitelerinde her daim olan biri idim. Hava ile alakalı sevdam benim de çocukken bir anda kar tatili haberlerinden gelmeye başladı aslında. Burada en ufak nüans yani ayrıntı. Aslında ben kardan çok karın günlük hayatta bizlerde bıraktıklarına hayran oldum hep. Yani kar yağdı insanlar evine türedi. Kar yağdı okullar tatil oldu. İnsanlar 1 gün de olsa belki kar sayesinde tatil yaptı. Kimi zaman çileye de döndüğü oldu bunları göz ardı edemem. CNN TÜRK meteorloji editörü olan ve 2000 veya 99 senelerinde keşfetmeye başladığım Bünyamin SÜRMELİ de bu tutku işinde baya etkendi aslında. Dedik ya çoğu zaman garip bir duygu idi kar sevdası ben de, garip bir sevdadır da aslında bu sevda. Hani sevgiliye duyulan aşk misali gibi bazen gizliden yaşarsın bu sevdayı...okul yıllarında; gidip de sınıfın ortasında kar yağıyor mu diye pencereden dışarı bakan çocukluğumu hayal ediyorum da, kar o esnada hava olayları ile pek de ilgisi olmayan insanların bu sevgime verdiği tepkileri de çok farklı oluyordu o da işin ayrı bir boyuru aslında : Deli bu çocuk, manyaksın sen, olim ne anlarsın bu kar işlerinden gibi tepkiler almışımdır hayatımda çoğu kez... Ama yaşım 30 lu yaşlarda olmasına rağmen hiç yılmadım bu sevgiden ne hikmetse... yılmam da sanırım bu saatten sonra Eminim ki benim gibi olan bir çok kar sevdalısı da bu süreçlerden fazlası ile geçmiştir. İş yerinde ofisinde çalışma masasında gizli gizi wetter3 ten takipler, acaba Bünyamin Sürmeli nasıl bir tahminde bulundu? Ne dedi? kar geliyor mu? ... vs. vs.. " gizli meraklar"     Misafirlikte otururken dışarıda kar yağdığını bile bile misafirlerin arasında bulunma zorunluluğu da ayrı bir çile olmuştun. veya bu tutkr hep kar sevdalısı insanlar için... ve bu tutkuyu insanlara yani kar sevdalısı ve atmosfer aşığı olmayanlara kendi durumunuzu anlatma çabanız durumunda karşılaştığınız başarısız çalışmalar.... komik olmuştur bazen . 
Örneğin; sizi gfs modelleri takip ederken gören bir sosyal arkadaşınız size hitaben;
kanka ne yapıyorsun nedir onlar öyle dediğinde??
hiçççç öyle haritalar felan diye geçiştirici sözler sarf etme çabası içine girmek (sanki gizli bir şey yapıyormuşçasına insanlardan kar tutkunu biri olduğunu gizleme çabası içine girme hareketleri felan komik olmuştur kendimce : eminim sizler de bu süreçlerden geçmişsinizdir. 
Hayır neden gizlendiği konusuna da gelince;
Kar ve hava olayları ile alakalı ilgisi olmayan insanların sizin bu tarz hava olaylarına ilginiz olduğunda verdiği tepki çoğunlukla; hayır ne alaka ya ? para kazanıyor musun bu işten? Çok enteresan bir tutku gerçekten. tarzı tepkiler vermesi sonucu olayı onlara anlattığınızda çoğu zaman başarısız kalma durumu da işi bu noktaya getirmiştir hayatımda hep..... Onun için siz siz olun hava tutkunları, karşınızdaki eğer bir hava delisi değilse sakın bu yola başvurup onlara havayı ve doğa olaylarını sevdirmeye çalışmayın... sevmezler sevemezler eğer zerre kadar içlerinde o merak ve tutku yoksa eğer... Çünkü bu sevda sonradan değil; Rabbimin, doğuştan bazı kullarına bahşettiği bir duygudur. Onun için bu yönünüzün kıymetini iyi bilebilmek ümidiyle....Saygılar 

(28-01-2017, Saat: 13:25)Serkan Sezenoğlu Nickli Kullanıcıdan Alıntı: AMATÖR TAHMİNCİLİK TARİHİ VE MODELLERİN GÜVENİLİRLİĞİ...

Bu konuda eminim birçok kişinin söyleyecekleri vardır.

Çocukluğumdan beri tutku haline gelmiş kar sevgisi ve meteoroloji hadisesi, benim gibi başka kar manyaklarının da olduğunu keşfettiğim 2008 senesi,  CNNtürk internet meteoroloji sayfası altındaki yorumlarla bambaşka bir boyut kazandı.

Zaten hasretle beklediğim kar hadisesini,  10 gün 15 gün önceden tahmin edenleri görünce, neredeyse bütün günümü  boş kaldıkça bu yorumları okumak almaya başlamıştı. Ariftarif, yılan, çınar,tarantula,prince (Ümit Kartacihan, Havacity'nin kurucusu) , emayfa ve daha birçoğu. O zamanlar ilk trollcülük yılanla başlamıştı sanırım, tarihin ilk meteorolojik trolü olabilir kendisi  

Uzun vade tahminleri, modelleri, diyagramı falan ilk orada duymuştum. Sonra wowturkey ve havaturka ziyaretçi defterini keşfettim. Ben de çok ilgi duydum bu işe ve yıllar içerisinde model ve uzun vade tahmincilik hakkında kafa yormaya başladım.

Havaturkada Ariftarif'in yazılarını iple çekerdik. Acayip gaz verirdi,  hep İstanbul'a 1 metre kar yağdırırdı. Bir de inatçıydı. Sistem girse bile hala bekleyin, bekleyin göreceksiniz diye umut dağıtırdı.  '' Sistem aktif radarı takip edin'' sözü efsane olmuştu. Gerçi şu anda kendisinin Gani Müjde olduğu da su götürmez bi gerçek. Bizim @Sistemci Sedat Demir'le ve @Efsane Semih Mesut Aşan'la kankaydılar. Mesut sonradan oradan ayrılıp, Havaforum'un baş karakteri oldu. Biz bir şekilde Sedat'la yakınlaştık,  hatta Ariftarif & sistemci diye havaturkaya ilk facebook sayfasını da ben kurmuştum onlara.

Wowturkey ise ayrı bir alemdi. Ayda yılda bir ortaya çıkan @OrcunBostancı 'nın yorumlarını çölde vaha bekler gibi beklerdik.Bir gün ismini görünce aha sistem geliyor diye heyecanlanmışken' 'iyi kandiller'' mesajını görünce iptal olmuştum. Zafer Yüce vardı,  müthiş uzun vade nokta atışları yapıyordu. Zaten oradaki trollere karşı bir gün kendisini savunurken kendimi banlanmış buldum. Her işte bir hayır vardır,  daha sonra kendisi ve Yasin Sarıcı (karekare) ile facebookta '' İstanbul kar tahmincileri'' diye sayfa kurup,  zamanla bugünlere geldik. Ahmet Ustaoğlu vardı. Kendini hep çırak olarak gösterir ama hep usta işi tahminler yapardı. Müh. Ozi harika tahminler yapardı. Doğan Elli, Emre Sarıyer, Kardanadam Emin, Hunili karhastası Hakan, Tayfun, Serkan Durmaz, Ergün, Orçun Kutluad, @"Harun74" @"Volkan_Funda", @"kazablanka özgür", Gençtan Erman Uğur, ismini hatırlayamadıklarım. Sonradan Hakan Solbudak olduğunu öğrendiğimiz  harika tahminci ve nowcasting uzmanı Hakan Güven. Wowturkey'den banlananlar olarak birlikte facebookta Snowpark cafe diye bir grup da kurup,  sabahlara kadar yazışırdık. Müzik, siyaset, spor, meteoroloji üzerine paylaşımlar yapıp yorumlardık. Bu müthiş sinerji sonrasında benim ön ayak olmamla buluşmalara ve forum kurmaya kadar gitti. 3-4 sene içinde onlarca kez aramızda görüşüp buluşmalar gerçekleştirdik. Bu yüzden forumumuza da forumatmosfere ailesi imajı oturttuk belki de. Admin,  moderatör grubu hemen hemen herkes birbirini yüzyüze tanıma şerefine nail oldu. Taa gidip Susurluk'ta Tuğba'yla bile görüşme şansım oldu. Forumla ilgili sorunları ve kendi hayatımızla ilgili sıkıntılarımızı da paylaşıp, dertleştiğimiz 24 saat yazışılan bir grubumuz da var. Dolayısıyla Allah'ın izniyle bu birlikteliğin yıkılması çok zor görünüyor.

Gelelim bu süreçteki modellerin tutarsızlığına. Yukarıdaki anlattığım süreçte uzun vade tahminci olmak çok daha kolaydı. Çünkü modeller bu kadar tutarsız değildi. AO -  NAO'ya  bakıp 10-15 gün sonrasına öngörülerde bulunabiliyorduk. Çünkü sistemler az çok göründüğü gibi geliyordu. 10 gün önceden görünüp aynen göründüğü gibi gelen çok sisteme şahit oldum.

Bir uzun vade tahmincisi, ya endexlere bakar, ya tecrübesini katar, ya sistematik tarih aralığına veya istatistiklere bakar, ya da sinoptik yorumlama gücüyle olabilecekleri az çok tahmin eder ve tarih aralığı verir. Mesela böyle bir amatör tahmincilik heyecanını da Havadelisi tayfası yok etmiştir. Yok bilimsel dayanağın ne, yok öyle birşey olamaz diye garanticiliğe oynaya oynaya bu konudaki becerikli insanları da köreltip uzaklaştırdılar bu camiadan. En başta da bizim @"ozan DENİZ ETKİSİ" mesela. Kendisi 1997 yılından beri model inceleyen canlı bir fosildir

Son üç dört yıldır gözlemlediğimiz olay ise sistemin girmesine iki üç gün kala bile nerdeyse 180 derece değişimler. Sonuçta bizde sadece halihazırdaki model ve verileri yorumlama yeteneği veya bilgisi var uzun vade tahminciliği yeteneği dışında. Şimdi böyle bir durumda kendi yaşadığın hüsrana mı üzülürsün, etrafına verdiğin bilgilerin tutmayınca onların gözündeki güvenilirsizliğin zedelenmesine mi? Bu forum işine girdikten sonra buradaki onbinlerce kişinin sevinç ve hayallerine gem vurmak en büyük korkum. Kendim ve ailemdeki hayal kırıklığını atlatabiliyorum bir şekilde ama tanımadığınız insanlar, size güven duyup çocuğuyla kartopu oynama hayalleri kuran ve çocuklarına bu yeni durumun açıklamasını dahi yapamayacak insanların hayal kırıklığını atlatabilmek inanın çok zor. Sonuçta bu işten hiçbir kazancımız yok, sadece bu işi bilenleri keşfettiğim ilk günlerdeki heyecanı ve kar haberi beklentilerini şimdiki bilgimle o çaresiz ne olacak acaba diye bekleyen insanlara bilgi vermek gibi bir düstur edinmekti tek amacımız burada yorum ve tahminler yaparken. Sonuçta başarılı olduğumuz ölçüde güven duyulan insanlar oluruz bu konuda.

Peki ne oldu da bu modeller bu kadar tutarsız oldu?  Bu kadar teknoloji ilerlemesine rağmen her geçen gün daha da geriye gider olduk. Benim tahminim modellerin çözünürlüğü arttı ve girdi miktarları çoğaldı. En ufacık ayrıntılı girdi hatası geçen gün Cem Rıdvan abimizin dediği gibi,  kelebek etkisiyle bir  anda basınç konumlarının modellemede yanlış çözümlendiği anlaşılıyor herhalde,  farklı girdilerle,  farklı sonuçlar elde ediliyor.  Sonuçta atmosferdeki hava olayları üç gün kala karar değiştirmiyor. Değişen şey,  bunu çözümleyemeyen modeller.

Teesuf ederim trol mu  olduk... Anlaşılmıştır kim olduğum. Maziyi hatırlamak güzel. ..Cnn deki yorum olayıni   TRT  hegomonyasinin  özel tv lerle yıkılmasına benzetiyorum ben. O gune  kadar havaya meraklı olup model nedir radar nedir bilmeyen uzun vadeli tahmini MGM nin 3 günlük tahminiyle sınırlayan bizler için bir eşik olmuştur o yorumlar...